Galip hocanın torunları görev başında

Galip hocanın torunları görev başında

Sayın Hazirun, değerli Cumhuriyet Halk Partili yoldaşlarım ve saygı değer Didimli komşularım;      Konuşmamın ayrıntılarına geçmeden önce, emeğin itici gücü kadın dostlarımın Dünya Emekçi Kadınlar gününü izninizle kutlamak isterim. Bu yolda canını ortaya koymuş fedakar kadınları sizlerin huzurunda saygıyla anarken, emeğini her alanda ortaya koyan tüm kadınlarımızın da emekçi kadınlar günü kutlarım…      Didim Belediye Başkanlığı görevini kazandıktan sonra “Daha güzel bir Didim için” yapacağımız projelerimize tanıklık ettiniz. Katılımınız ve desteğiniz için hepinize teşekkür ederim. Hepiniz tekrar hoş geldiniz.      Sözlerime başlamadan önce; sizlere hizmet etme,  büyüyüp, yaşlanıp, öleceğim kent olan Didim’e hizmet etme fırsatını bana veren baba ocağımız Cumhuriyet Halk Partimize, Genel Başkanımız Syn. Özgür ÖZEL’e, Merkez Yürütme Kurulunda görev yapan gölge kabinemize, Parti Meclisinde bizleri oy birliği ile seçen Parti Meclis Üyelerimize ve bağımsız kuruluşlarca yapılan anketlerde, teveccüh gösterip beni başkan görmek isteyen siz Didimli hemşerilerime yürekten, bütün benliğimle teşekkür ederim.      Aldığım sorumluluğun farkındayım. Bu zamana kadar birçok sivil toplum kuruluşları, derneklerde göre yaparak, Belediye meclis üyeliği yaparak hizmet ettiğim siz değerli AİLEME şimdi nasip olursa Belediye Başkanı olarak hizmet etmek benim için şereftir, onurdur, en büyük gururdur.      Sağ olun VAR OLUN!      Fakat eğer ben bu gün bu kürsüden size seslenebiliyorsam, belediye başkanlığına adaylığımı koyabiliyorsam,  bir cariye değil de Türk Milletinin eşit bir ferdi olarak size sesleniyorsam. Bize bu imkanı sağlayan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ e sonsuz minnet ve saygı ile yürekten binlerce kez teşekkür ediyorum. 1993 tarihinde daha yirmili yaşlarımda sevgili eşim ve hayat ortağım Garip Gençay ve daha kırkı yeni çıkmış evladımla geldiğim Didim’de otuz küsur yıldır hiçbir yere gitmeden sizlerle birlikte  Didim ile birlikte büyüdüm, olgunlaştım. Daha  6 bin nüfuslu  küçük kasabayken geldiğim Didimin 102 bin nüfuslu bir kent olana kadar her anına şahitlik edebilme fırsatım oldu.   Bu sebepten Didim’in sorunlarını biliyorum. Daha güzel olanı ise bu sorunların  çözümlerini de biliyorum.  Kış aylarında yüzbin nüfusa sahip olan evimizde yaz aylarında bir milyonu geçen misafirlerimizin yarattığı teknik alt yapı sorunlarını, turizm cenneti olan Didim’de esnafımızın 1.5-2 ayla sınırlı olan sezonunun 365 güne yayılması gerektiğini biliyorum, alt yapı, kanalizasyon, yol, temizlik, sosyal donatı, doğalgaz, sokak ve caddelerde bank ve tuvalet eksikliğini biliyorum. Ve bunları yapmanın her belediyenin asli görevi olduğunu biliyorum. Bu sebepten  bunları size proje diye anlatmayacağım. Bu sorunları çözmek bizim zaten asli görevimizdir. Ve göreve geldiğimiz ilk günden itibaren bunları çözmeye hızlıca başlayacağız.  ÇALIŞACAĞIZ, DURMAYACAĞIZ, YORULMAYACAĞIZ! Sizlere 1 telefon bir nefes kadar yakın olacağız. Hepbirlikte, bütün vatandaşlarımızla birlikte kararlaştıracağız, beraber uygulayacağız.  Biliyorsunuz karşınızda bu gün Cumhuriyet Halk Partimizin Didim’de aday gösterdiği ilk Kadın Belediye Başkan adayı olarak duruyorum.    Tarihsel köklerimin getirdiği ilk Alevi adayım. Ve sizlerin desteğiyle çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Kadını olarak DİDİMİN İLK KADIN BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIM.      Sizlerle birlikte bu kadim kenti bir turizm cenneti, bir tarım merkezi, muasır medeniyetler ölçeğinde bir şehir yapmak için bütün gücümle çalışacağım. Koltukların gelip geçici olduğunu biliyorum. Mevkilerin ebedi olmadığını biliyorum. Bu cihana hükmeden  Sultan Süleyman’ın tabutundan bir elini dışarıda tuttuğunu ve bu dünyadan üryan göçtüğünü de biliyorum.Bize biriktirdiğimiz anılar, onurlu bir yaşam ve çocuklarımıza bırakacağımız lekesiz bir hayat için yaşadığımızı da biliyorum.     Bu topraklar onlarca medeniyetin beşiği olan topraklardır. Bu topraklar onlarca kralın, imparatorun yönettiği topraklardır. Kültürümüzün farkındayız. Geçmişimizin farkındayız.    Fakat bizleri bağımsızlık ateşiyle tanıştıran bir ilerici neslin, Kuva-i Milliye ruhunu aşılayan atalarımızı da tarihte ayrı tutmak zorundayız. Bir ufak bilgi ile demek istediğimi açıklayacağım izninizle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün son başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı, Kuva-i Milliye’ nin İzmir ve çevre illerindeki temel taşlarından olan Sayın Celal Bayar; Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı’nın müşkül duruma düşmesiyle,  İzmir'de Millî Mücadele çalışmalarına başlamış, mandacılığa karşı çıkmış, silahlı mücadele fikrinin oluşmasına gayret etmiştir.    İttihat ve Terakki Fırkası'nın iktidardan düşmesi ve üyeleri hakkında soruşturma ve tutuklamaların başlamasıyla, Celâl Bey, Mart 1919'da İzmir'den ayrılmış, Ödemiş ve civarından başlayarak millî mücadele faaliyetlerini yürütmüştür. Milli Mücadeleyi Aydına yaymak için Ödemiş'ten ayrılmış ve kılık değiştirerek 'GALİP HOCA' takma adını almış, çalışmalarını sürdürmüştür. Ve Aydında DEVRİM ATEŞİNİ YAKMIŞTIR. Bu gün aynı inanç ve azim ile bizler buradayız.  Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet Payidar olabilmesi için bütün gücümüzle bulunduğumuz her mevziide kuva-i Milliye Ruhuyla, ATATÜRK ilke ve inkılaplarının ilelebet yaşaması için çalışacağız. Ey Aydınlanmanın başkenti, ey Efelerin Diyarı, Ey Torosların, Yörüklerin Türk Milletinin yıkılmaz kalesi, ey Atamızın inancını diri tutan çoban ateşinin sahibi DİDİMLİLER AYAĞA KALKIN! AYAĞA KALKIN! HEPİNİZİ AYAĞA KALKIN VE HAYKIRIN.  HERKES DUYSUN GALİP HOCA’NIN EVLATLARI ARTIK GÖREV BAŞINDA. İÇİNİZ RAHAT OLSUN. BİRİMİZ YOKSAK HİÇBİRİMİZ YOKUZ BUNU BİLİN. HEP BİRLİKTE İNANACAĞIZ,  BAŞARACAĞIZ VE TÜRKİYE İTTİFAKINI DİDİMDE BENİMLE AYDINDA SAYIN BAŞKANIM ÖZLEM ÇERÇİOĞLU İLE İKTİDAR YAPACAĞIZ.   SAĞOLUN VAR OLUN!!!!